Yeniçağ Gazetesi’nin 1. sayfası
Yeniçağ Gazetesi bu manşetle çıktı.
Gazetemizin 1. sayfasını okumak için tıklayınız.
‘Ne bayram kaldı, ne iş kaldı ne aş, sokağa çıkamıyoruz’
Bayramı evde geçiren İstanbullular dert yandı: Emekli için bayram diye bir şey yok. Bundan 3-5 sene önce bir yerlere gidebiliyorduk en azından. Tatile gitmesek de memleketimize gidiyorduk şimdi mümkün değil.
BAYRAM tatili nedeniyle İstanbul’da insan ve trafik yoğunluğu hissedilir şekilde azaldı. Kurban Bayramı’nı kentte geçirenler ise ekonomik nedenlerden dolayı tatil yapamamaktan dert yandı.
İlhan Akdağ isimli yurttaş, “Ne bayram kaldı, ne ayran kaldı. Sokağa çıkamıyoruz ki. Bir çay, kahve içecek olsan 50-60 liradan aşağı bir çay, kahve içemiyoruz” derken; Mustafa Küçük ise, “Emekli için bayram diye bir şey yok. Bayram emekliye gelmedi de kime geldi onu da bilmiyorum” diye konuştu.
Kurban Bayramı’nda kimi yurttaşlar memleketine giderken, kimileri ise bayramı tatil fırsatı olarak değerlendirerek sahil kesimlerini tercih etti. İstanbul’da bayram boyunca insan ve trafik yoğunluğu hissedilir şekilde azaldı.
İBB yoğunluk haritasında trafik yüzde 2’lere kadar düştü. Kurban Bayramı’nı ekonomik nedenlerden dolayı kentte geçiren yurttaşlar, bayramda toplu ulaşımın ücretsiz olmasından faydalanarak kent içinde gezmeyi tercih etti.
Mecidiyeköy’de mikrofon uzattığımız yurttaşlar, hayat pahalılığından yakınarak şöyle konuştu:
Mustafa Küçük: Bayramda bir şey yaptığımız yok. Eşimle beraber anca alışveriş merkezlerinde gezeceğiz. Yapamıyoruz yani. Maaş alamadığımızdan dolayı kurban da kesemedik. Bir yere gitmeye kalksan uçak pahalı, otobüsler pahalı. Gittiğin yerde para harcayacaksın, konaklama ücreti var, yani sıkıntı. Emekli için bayram diye bir şey yok.
Bayram emekliye gelmedi de kime geldi onu da bilmiyorum. Bundan 3-5 sene önce bir yerlere gidebiliyorduk en azından. Tatile gitmesek de memleketimize gidiyorduk şimdi mümkün değil. Trafik şu an rahat, otobüslerin bedava olmasından dolayı bir yerlere gidebiliyoruz. İstanbul’un dışına çıkmak mümkün değil. Emekli için hayat zor.
Ekrem Çankaya: Akraba ziyaretinden geliyoruz. Dolaştık geldik. İstanbul da sakin, kalabalık da yok, trafik de yoktu rahat rahat gittik geldik. İl dışına çıkamadık, tatile gidemedik. Bu yakada oturuyoruz, karşı yakada ailelerimiz var onları ziyaret ettik, büyüklerimizi ziyaret ettik.
Çiya Şenses: Pahalılık nedeniyle herhangi bir şey yapmadık. Durumu olanlar zaten tatile gitti. İstanbul biraz boşaldı. Ama durumu olmayan insanlar tabii ki artık ev hayali bitti, tatil hayali bitti. İstanbul’da yaşamanın artık çok zorlaştığı bir döneme geldik. Bayramı İstanbul’da geçirdim. Eskiden gidiyorduk Tekirdağ, Çanakkale taraflarına ama o da biraz zorlandı.
İlhan Akdağ: Ne bayram kaldı, ne ayran kaldı. Sokağa çıkamıyoruz ki. Bir çay, kahve içecek olsan 50-60 liradan aşağı bir çay-kahve içemiyoruz. Daha önce ben sosyal anlamda komple İstanbul’u tur atabiliyordum rahatlıkla. Ama şimdi hiçbir yere gidemiyorum. Alışveriş merkezine gitsek restorantlar uçmuş. Fiyatları bundan on sene önceyle kıyaslarsan uçmuş fiyatlar. Biz de çoluğu çocuğu alıp dışarı çıkamıyoruz. Ne iş kaldı, ne aş. Eskiden babam memurdu çalışıyordu 10 kişiye bakıyordu, şimdi bir memur kime bakacak? Oğluna mı bakacak, kendine mi bakacak? Bir tişört 500 lira, pantolon olmuş bin lira. Bayram nasıl geçsin ki? Bayram harçlığı verilen çocuklara bayram elbisesi bile alamamışlardır.
Murat Topal: Bayramda İstanbul’daydık bir yere gitmedik. Arkadaşları, eş-dost ziyaret ettik. Başka bir aktivitemiz yok. Ekonomik zorluklardan dolayı tatil yapamadık. Tatil yapacak bir ortamımız oluşmadı. O yüzden bu sene İstanbul’da kaldık. Zaten İstanbul yüzde 50-60 boşaldı. Dolaştık, başka bir şey yapamadık.
(ANKA)