Yanlış ellerde sakata gelmeyin

Hastaların hareket kabiliyetinin artması, felç sonrası iyileşme, ağrı kesicilere ihtiyacı azaltma gibi önemli destekler sunan fizyoterapi ve rehabilitasyon, yanlış ellerde tam anlamıyla faciaya sebep olabilir. Son dönemde sosyal medyada mantar gibi türeyen fizyoterapi uygulamalarının riskli olduğuna dikkat çeken Fizyoterapi Uzmanı Yiğit Burak Deste, “Sosyal medyanın etkisiyle alanında uzman olmayan kişiler tedavi sürecinde yer almaya başladı. Fizyoterapistlerin sadece hastalıkların olumsuz etkilerinin giderilmesinde değil, bireye özel doğru egzersiz programlarının uygulanmasında da önemli görevi var. Egzersiz sırasında uygulanan yanlış hareketler kas ve iskelet sisteminde sakatlanmaya sebep olabilir. Bunun önüne geçmek için uzman fizyoterapistlerden destek almak şart” dedi.

Toplumun uzman olmayan kişilerin uygulamaları nedeniyle zarar görebileceğini söyleyen Deste, “Bu tedaviler Sağlık Bakanlığı’nın onayladığı merkezlerde 4 yıllık fizyoterapi ve rehabilitasyon bölümünü bitirmiş uzmanlar tarafından yapılmalı. Sosyal medyada karşınıza çıkan ve kendisini uzman diye tanımlayan kişiler gerekli eğitimi almamış olabilir. Bu mecralarda gördüğünüz her uygulama sizin sağlığınıza iyi gelmeyebilir. En doğru tedavi için Sağlık Bakanlığı’nca onaylanmış tedavi merkezlerini tercih edin” tavsiyesinde bulundu.

Günümüzde hareketsiz yaşama koşulları, kötü beslenme, teknoloji bağımlılığı gibi nedenlerle kas ve iskelet sistemindeki güçsüzlüklere bağlı oluşan rahatsızlıkların arttığını hatırlatan Deste, “Bu rahatsızlıklar ve ameliyatlara bağlı gelişen sorunların giderilmesinde fizyoterapi son derece önemli. Bireylerin hareket kabiliyetini koruyup geliştirmekten sorumlu bir bilim alanı olan fizyoterapi, ameliyat sonrası eski dengeye kavuşmak, hareket kabiliyetinin artırılması, felç sonrası iyileşme, yaralanma ve travmayla ortaya çıkan sonuçlardan kurtulma, yaşla birlikte gelişen sağlık sorunlarının yönetimi konusunda hayati önem taşıyor” diye konuştu.

Ortopedik ameliyatlardan sonra yapılan fizyoterapinin hastaların daha kısa sürede iyileşerek günlük hayata dönmesini sağladığını anlatan Deste, “Operasyon öncesi fizyoterapi programları vücudun bu sürece hazırlanarak sonrasında oluşabilecek kas, iskelet, sinir ve damar rahatsızlıklarını en risksiz hale getirmeyi amaçlıyor. Aynı zamanda yapılan çalışmalarla operasyon sonrası dönemde meydana gelebilecek kas kütlesi ve eklem hareket açıklığı kaybının önlenmesi de sağlanarak, uzun vadede oluşacak sorunların da önüne geçilebiliyor. Kas ağrısı veya spazmları hafifletmek için masaj, sıcak veya soğuk terapi, ılık su terapisi veya ultrason terapisi gibi yöntemler kullanılıyor. Yapay bir uzuv kullanmak zorunda kalan hastalara eğitimler verilebildiği gibi, dengede kalma ve hareketi kolaylaştıracak baston, yürüteç gibi araçlarla ilgili de eğitimler sunulabiliyor. Fizyoterapi ister doğru egzersizlerle daha sağlıklı bir hayat sürdürmek için planlanmış olsun, isterse ameliyat veya çeşitli hastalıkların tedavi süreçlerine katkı amacıyla planlanmış olsun, bireylerin belirlenen programa uyması, belirlenen süre kadar verilen çalışmaları yapması iyileşme sürecini hızlandırıyor” değerlendirmesi yaptı.

Fizyoterapistlerin hastalıkların olumsuz etkilerinin giderilmesinin yanında kişiye özel hazırlanan doğru egzersiz programlarının uygulanmasında da önemli görevi var. Egzersiz sırasında uygulanan yanlış hareketlerle oluşabilecek sakatlanmaların önüne geçilmesinde de uzman fizyoterapistlerden destek almak gerekiyor. Deste’ye göre alanında uzman bir fizyoterapist, egzersiz yaparken oluşabilecek ağrılı durumların giderilmesi için hastalara yol gösterici de olabiliyor.