Welcome to Our Website

Rusya-Kuzey Kore yakınlaşması: Asıl öncelik Çin mi?

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 24 yıl sonra ilk kez dün Kuzey Kore’yi ziyaret ederek başkent Pyongyang’da Kuzey Kore lideri Kim Jong-un ile görüştü.

BBC’nin Çin muhabiri Laura Bicker’in değerlendirmesine göre, Putin’in 2000 yılından bu yana Pyongyang’a yaptığı ilk ziyaret, aynı zamanda Rusya ve Kuzey Kore için dostluklarını gösterme şansıydı. Kim de Rusya’nın Ukrayna’ya karşı 24 Şubat 2022 tarihinden bu yana yürüttüğü savaşa ‘tam destek’ verdiğini açıklayarak bunu göstermiş oldu.

‘ÇİN’İ KIŞKIRTMAMAKTA KARARLILAR’

BBC Türkçe’nin aktardığına göre, Bicker, konuya ilişkin değerlendirmesinde, “Putin ve Kim birbirlerine ihtiyaç duyduklarını düşünüyor. Putin’in savaşı sürdürmek için cephaneye, Kuzey Kore’nin de paraya ihtiyacı var” ifadelerini kullandı.

Değerlendirmede ayrıca şu görüşler paylaşıldı:

“Ancak bölgedeki gerçek güç Kuzey Kore değil. Putin ve Kim, dostluklarını Çin’in yanı başında güçlendiriyor. Bu nedenle de Rusya ve Kuzey Kore, uluslararası yaptırımlara maruz kalan iki ülke olarak, hem ticaret hem de nüfuz açısından hayati bir kaynak olan Çin’i kışkırtmamakta kararlılar. Hatta Putin, Kim ile ‘sıkı dostluğunu’ övse de bunun bir sınırı olduğunu biliyor olmalı. Bu sınır da Çin Devlet Başkanı Şi Cinping.”

‘Şİ CİNPİNG BU UYARILARI GÖRMEZDEN GELEMEZ’

Öte yandan, BBC’ye göre, Çin lideri Şi’nin iki müttefiki arasında gelişmekte olan bu bağı onaylamadığına dair bazı işaretler var. Örneğin, Çin’in mayıs ayında Pekin’de yapılan Şi Cinping-Vladimir Putin görüşmesinde, Rusya liderine, Çin ziyaretinin hemen ardından Pyongyang’ı ziyaret etmeme çağrısında bulunduğu yönünde haberler çıkmıştı.

“Şi hali hazırda, Rusya’ya verdiği desteği kesmesi ve Ukrayna’daki savaşı körükleyen teçhizatın satışını durdurması için ABD ve Avrupa’nın yoğun baskısı altında” gözleminin paylaşıldığı haberde ayrıca şu değerlendirmelere yer verildi:

“Ve Şi Cinping bu uyarıları görmezden gelemez. Dünyanın Çin pazarına ihtiyacı olduğu gibi Pekin’in de büyümek ve dünyanın ikinci büyük ekonomisi konumunu korumak için yabancı turistlere ve dış yatırıma ihtiyacı var.”

‘Şİ, KİM’İN HAYRANI DEĞİL’

Çin’in şu ana kadar Kuzey Kore lideri Kim Jong-un’un nükleer cephaneliğini geliştirme çabalarına ‘siyasi kılıf’ sağladığının savunulduğu, Pekin yönetiminin Birleşmiş Milletler’in (BM) ABD öncülüğünde Kuzey Kore’ye yaptırımlar uygulamasını defalarca engellediğinin hatırlatıldığı habere göre, “Şi, cesaretlenen Kim Jong-un’un hayranı değil.”

Pyongyang’ın silah denemelerinin Japonya ve Güney Kore’nin ABD ile savunma anlaşması imzalamasına imkan verdiğine, gerilim arttığında Pasifik sularında daha fazla ABD savaş gemisinin boy gösterdiğine işaret edilen haberde, “Bu da Şi Cinping’in ‘Doğu Asya NATO’su’ korkusunu tetikliyor” değerlendirmesinde bulunuldu.

ÇİN-KUZEY KORE İLİŞJİSİ ‘YANAN BİR GAZ LAMBASI’

Pekin’in Pyongang’a yönelik bu tavrı, Rusya’yı Kuzey Kore’ye daha fazla teknoloji satmayı yeniden düşünmeye zorlayabilir. Kuzey Kore’yle ilgili yayınlar yapan NK News’in haber müdürü Andrey Lankov ise “Rusya’nın Kuzey Kore’ye büyük miktarda askeri teknoloji sağlamasını beklemiyorum. Bence Rusya bunu yaparsa fazla bir şey elde edemez ve muhtemelen gelecek için potansiyel sorunlar yaratır” diye konuştu.

Haberde, Çin-Kuzey Kore ilişkisine dair şu gözlemlere de yer verildi:

“Pyongyang’ın da Çin’e her zamankinden daha çok ihtiyacı var. Çin, Kim’in ziyaret ettiği tek ülke. Kuzey Kore’nin petrolünün çeyreğiyle yarısı arasında bir kısmı Rusya’dan gelse de ticaretinin en az yüzde 80’i Çin’le. Bir uzman, Çin-Kuzey Kore ilişkisini ‘yanan bir gaz lambası’ olarak tanımlıyor. Yani Putin ile Kim her ne kadar müttefik görüntüsü vermeye çalışsa da, Çin ile ilişkileri iki ülke için de çok daha önemli.”

‘KİMİN DAHA ÖNEMLİ OLDUĞUNU ÇÖZEMEMİŞ GİBİLER’

“Rusya ve Kuzey Kore’ninki bir savaş dönemi ortaklığı” yorumunu yapan BBC’ye göre, “Putin-Kim görüşmesinde duyurulan ve etkileyici görünen Kapsamlı Stratejik Ortaklık Anlaşması, Pyongyang’ın mühimmat tedarik etmeye devam edebileceğinin garantisi değil. Kim’in, kendi ülkesi için, Güney Kore ile sınırını oluşturan Askerden Arındırılmış Bölge’ye odaklı olması gereken mühimmata ihtiyacı var.”

Rusya ve Kuzey Kore’nin ilişkilerine daha önce bu kadar önem vermediğinin yakın tarihten örneklerle açıklandığı habere şu değerlendirme ile son verildi:

“Putin kesinlikle Şi Çinping’i saatlerce bekletmeye ve Pyongyang’a geldiği kadar geç bir saatte Pekin’e gelmeye cesaret edemezdi. Ayrıca Putin ve Kim, arabaya ilk kimin binmesi gerektiğini tartıştıkları garip ana bakılırsa, kimin daha önemli ortak olduğunu çözememiş gibi görünüyorlar. Çin söz konusu olduğunda bu iki lider de’ yalvaran’ konumunda. Ve Çin olmazsa, hem kendileri hem de rejimleri çırpınıp duracaktır.”

(DIŞ HABERLER SERVİSİ)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir