Özgür Özel’den sert ‘teğmenler’ çıkışı: Bunların hesabı sorulacak

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) tarafından düzenlenen Prof. Dr. Muammer Aksoy’u Anma ve 2024 Yılı Yılın Atatürkçüsü Ödülleri Takdim Töreni’ne katıldı.

Özel’e CHP Genel Başkan Yardımcıları Gamze Taşcıer, Suat Özçağdaş, İlhan Uzgel ve TBMM Başkanvekili Gülizar Biçer Karaca eşlik etti. Özel konuşmasında, bugün haklarında ihraç kararı verilen teğmenlere ilişkin olarak şunları kaydetti:

“Akşam vakti olunca hep birlikte yeniden öfkelendik. Böyle bir güne denk gelmesi bir yandan öfkemizi biraz daha çok bilemesi, kayda biraz daha net geçirmemiz açısından belki de iyidir. Ben o atfı da bilmiyordum. Şimdi öğrendim. Sağolsunlar. ‘Ben kimin askeri olacaklar? Trikopis’in mi?’ dediğimde Emre Kongar’dan övgü almak, atıf almak öyle kolay kolay nasip olacak bir şey değildir. Kendisine şükranlarımı sunuyorum. Bugün; zaten geçmişte yapılan bir yemini, hatta yönetmeliklerini değiştirmediler diye bordo berelilerin halen yaptığı, bu sene de yaptığı o yemini ‘Biz de etmek istiyoruz’ deyip de ‘Resmi törende edemezsiniz’ deyince, resmi tören bittikten sonra eden, Atatürk’e bağlılıklarını ifade eden, orduya sadakatlerini ifade eden, bu millet için gözlerini kırpmadan ölebilecek kadar bu ülkeyi sevdiklerini ifade eden beş teğmenin… Hele hele biri var ki, hiçbirini birbirinden ayırmak olmaz ama bu sene bu ordunun da bu milletin de Türkiye’deki bütün kadınların da gurur yılıydı. Çünkü kara, hava ve deniz harp okullarının birincisi tarih boyunca ilk kez üçünün de kadındı. Bugün aldıkları o korkunç kararla, o büyüyü de bozdular. O bir Cumhuriyet hikayesinin vardığı en üst noktadır. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ordusunda, Türkiye Cumhuriyeti’nin, harp okullarının üçünde birden üç kadın teğmen dönem birincisi oluyorsa neredeyse tam notlarla, sen onlardan birini; Kara Harp Okulu’nun birincisini ihraç ediyorsan, bu senin zaten Cumhuriyet’le bir gönül bağının olmadığı, Atatürk’le kurduğun ilişkinin sadece söylemsel olduğu ve bu milletin yüzde 99’unun yüreğinde olan birine laf söylemenin maliyetinden kaçındığın için dönüp en yakın silah arkadaşına laf uzattığını hepimizin bildiği bir süreçte bugün yapılan meseleyi şöyle şuraya koyuyorum.

‘GÖREVİM EN DOĞRU ADAYI ÇIKARMAK’

Daha önce de söyledim, burada da bir kez daha kayda geçeceğim. Bir; o beş teğmenimize hukuki destek, hukuki destek… Çünkü bir idari yargı süreci olacak dönmeleri için. Devamında eğer kendilerini nerede görmek istiyorlarsa, o görmek istedikleri görev başımızın üstündedir, teminatı biziz. Ama kendilerini görev almak istedikleri yerde misafir kabul ediyoruz. Çünkü o görev yapılacak ilk genel seçime kadar sürecek. O genel seçimden sonra, bu beş teğmenimiz hiçbir maddi tarafını zaten önemsemezler ama maddi ve manevi özellikle askerlik mesleğine dair, hiçbir kayıpları olmaksızın şanlı üniformalarına ve görevlerine, arkadaşlarının yanına dönecekler. Ben kendime dair bir siyasi kariyer hedefi hiç tarif etmiyorum, bunu bilenler biliyor. Benim görevim Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün partisinin en doğru adayı çıkarıp seçimi garanti kazanıp, Cumhuriyet’in ikinci yüzyılında yeniden iktidar olmasıdır.

‘HESABI SORULACAK’

Ama bazı hedeflerim var. Mesela Soma davasının yeniden görülmesidir. Bazı hedeflerim var. Mesela Necla Hanım’a buradan bir kez daha bütün şükran duygularımı ifade etmek istiyorum. Bu Akbelen‘e yapılanlardan hesap sorulmasıdır. Atatürkçü Düşünce Derneği bunu ilk kez yapmıyor. Ben Eskişehir Şubesi’nin ev sahipliğinde, Yılmaz Büyükerşen‘in ev sahipliğinde Yılın Siyasetçisi ödülünü alırken o gün Yırca‘da 6 bin ağaç kesilmesin diye mücadele eden Yırca köylülerinin muhtarı Mustafa Ağabey’e, Atatürkçü Düşünce Derneği Yılın Çevrecisi ödülünü vermişti. Ve orada şimdi kesilen 6 bin ağaç dikilmişti. Bu sene ilk hasadı yapıldı ve ilk zeytinyağı çıktı. Orada yüzün üzerinde kadının kurduğu bir kooperatifle hayata tutundular. Şimdi ümit ediyorum, hem Yırca‘nın hesabını soracağımız, -gerçi onu kurtarabilmiştik, çok ötelere gitti o santral- hem Akbelen‘in hesabını soracağımız, hem Volkan Konak’ın derelerinin hesabını soracağımız, o üzerlerine beton dökülen bütün derelerin hesabını soracağımız bir süreç olacak. Benim siyasi hedeflerimden bir tanesi de şu olsun, buradan kayda geçsin istiyorum. Bunu da Recep Tayyip Erdoğan da duysun ama en çok da o ihraç kararlarına imza atanlarla, buna susanlar duysun ki; teğmenlerin geldiği gün siz ihraç olacaksınız. Bunu Soma davasında öldürdükleri kişi başına 4.5 gün yatıp salıverilenler çıkıp, neredeyse ölenlerin suçlu bulunduğu gün önünde konuşmuştum. Odamda o konuşmanın resmi var. Resmi çerçeveleyen evladımız da 33 yaşında geçen ay öldü, cenazesine gittim. Bu kadar çok acı çeken bir ülke, bir parti olmaz yani bu kadarı. Ama orada söylemiştim, burada bir daha söylüyorum. Soma’nın da Akbelen’in de teğmenlerin de hesabı sorulacak. And olsun, and olsun, and olsun.”

Related Posts

İsrail ordusu sığınakların yakınında durulması talimatını yineledi

İsrail ordusu, ülkedeki herkese yönelik muhtemel İran saldırısına karşı sığınakların yakınında durulması talimatını yineledi.

İsrail’in saldırılarında kaç İranlı öldü?

İran Sağlık Bakanlığı, İsrail’in 13 Haziran’da Tahran başta olmak üzere çeşitli kentlere düzenlediği saldırılara ilişkin yaptığı resmi açıklamada, ülke genelinde yürütülen incelemeler sonucunda can kaybı ve yaralı sayısının belirlendiğini duyurdu …

Türk sporcuların korku dolu anları: İran’da ateş altında kaldılar

İran’da düzenlenen uluslararası müsabakalar nedeniyle ülkede bulunan Türk sporcular, ateş altında kaldı. AKP’li vekil Ali İnci, sporcuların kara yoluyla Türkiye’ye getirildiğini duyurdu.

Almanya: İsrail’in Alman ordusundan talebi olmadı

Almanya: İsrail’in Alman ordusundan talebi olmadı

Tahran’da halk akın akın şehri terk ediyor

İsrail’in üst düzey İranlı askeri yetkililere yönelik gerçekleştirdiği saldırıların ardından alevlenen çatışmalar, şiddetlenerek devam ediyor. İran’ın İsrail’e hipersonik füzelerle karşılık vermesi ve Hayfa ile Tel Aviv kentlerini hedef almasının …

Cemil Tugay’dan ‘işten çıkarmalara’ ilişkin açıklama: ‘Adaleti gözeterek olacak bir süreç’

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, İZDOĞA, İZELMAN ve İZULAŞ şirketlerinden toplamda bin 30 çalışanın çıkarılması kararına gelen tepkilere yanıt verdi. Bütçe dengesi sağlamak zorunda olduğunu belirten Tugay, “Burada beni üzen bir şey şu: Sanki elimizde bir tırpan var da insanları biçecekmişiz gibi bakıyorlar. Öyle olmayacak. Adaleti gözeterek olacak bir süreç” dedi.