Özel’den Erdoğan’a: Trump olunca “Aman ağzımızın tadı kaçmasın, Amerika’nın desteği her zaman bana lazım”

“`html

T24 Haber Merkezi

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, Ankara’da düzenlenen “Bu Sofra Hepimizin” iftar programına katıldı. Programda bir konuşma yapan Özel, “Siyasetin dili, bu dönemde hiç olmadığı kadar sert ve acımasız, rekabetin devlet imkânlarıyla birleşerek haksızlaştığı bir zemin söz konusu” dedi. Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ABD Başkanı Donald Trump ile olan ilişkisini ve Filistin konusundaki tutumunu eleştiren Özel, “Trump karşısında ‘Bir şey söylemeyeyim, her zaman Amerika’nın desteğine ihtiyacım var’ derken, Türkiye’yi yalnız bırakırsınız. Böyle bir tutum Filistin’in yok sayılmasına yol açar” ifadelerine yer verdi.

Özel, konuşmasına şöyle devam etti:

“Bu ayda, en azından sert siyasi tartışmalardan kaçınmak lazım”

“Bir arada oturmanın mutluluğunu yaşadığımız dört değerli evladımız ve anneleriyle sohbet ettik. Herkesin farklı meseleleri var ve üzerinde konuşmamız gereken pek çok konu mevcut. Ancak iftar sofrasında, Ramazan ayında politikaları çok sertleştirmemek, kötü sözlerden kaçınmak gerekiyor. Vatandaşların sorunları bu kadar büyümüşken, bu ayda keskin siyasi tartışmalara girilmemeli.”

“Geçtiğimiz günlerde rahmetli Necmettin Erbakan’ın oğlu ile bir saat sohbet ettik. 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı döneminde, Türkiye’nin Başbakanı rahmetli Ecevit ve yardımcısı Erbakan koalisyon kurmuşlardı. Zıt düşüncelere sahip olmalarına rağmen birlikte hareket ederek, tüm dünyanın ‘Yapamazsınız’ dediği bir başarıya imza attılar. Kıbrıs’ta cesaretle hareket ederek, ambargolar ve tehditlere rağmen barış harekâtını gerçekleştirdiler. Bu süreçte karşılıklı hakaret ve kötü sözler yerine, nezaketleri ile hatırlanıyorlardı.”

“Siyasetin dili her zamankinden daha sert ve haksız”

“Bugün Türkiye’de birçok siyasetçi çeşitli konumlarda bulunuyor ancak bu dönemde siyasetin dili her zamankinden daha sert ve acımasız. Ben Genel Başkanlık sürecimi bir vesile olarak görüyorum. 31 Mart seçimlerinde, Ankara’nın yeniden kazanılmasıyla birlikte, siyasi rekabetin diline öncülük ederiz dedik. Birincil partiyiz ve bu sorumlulukla hareket etmeliyiz. Ancak kutuplaşmayı güçlendiren, kötü sözler ve kavgalarla siyaseti bölmeye çalışan stratejiler hâlâ devrede. Bugün Mansur Başkan’ın da vurguladığı gibi, Ramazan vesilesiyle, en azından iftar masalarındaki konuşmalarda sert dili bırakmalıyız.”

“‘Ülkemden çok partimin çıkarı öncelikli’ derseniz, Filistin’i yalnız bırakırsınız”

“Filistin’deki ateşkes anlaşmalarını konuşmalıyız. Geçtiğimiz 1.5 yıl içerisinde 20 bini çocuk 50 bin Filistinli, İsrail tarafından hayatını kaybetti. Daha önce, ‘İsrail ile ticareti kesin’ dediğimizde, aksini söyleyenlerin ortaya çıktığını gördük. Ve şimdi Trump, ‘Gazze’yi güzelleştireceğim’ derken bunu duyuyoruz. Cumhuriyet Halk Partisi her zaman Filistin’in yanında durmaktadır. Şimdi, Yaser Arafat ile Bülent Ecevit zamanında gösterilen cesareti sergilememiz gerekiyor.”

“Hakaretler etmek cesaret göstergesi değil; asıl cesaret, duruş sergilemek ve gerekeni söylemektir. Amerika’nın desteğini beklemek, şu an Filistin’i yalnız bırakmaktadır.”

ABD Başkanı Trump ve Yardımcısı JD Vance, Zelenski’yi Beyaz Saray’da azarladı | Zelenski, mineral anlaşmasını imzalamadan ayrıldı

“Rahmetli Baykal sayesinde Amerikan askerleri Anadolu’ya giremedi”

Bugün 1 Mart 2023. 22 yıl önce Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde bir tezkerenin oylaması gerçekleştirildi ve bu teklif reddedildi. Her yıl mezarı başında andığımız rahmetli Baykal’ın, 1 Mart oylamasında gösterdiği cesaret önemli. O gün, Cumhurbaşkanımız Amerikalı askerleri Irak’a sokma söz vermişti. Ancak Deniz Baykal, ‘Amerikan postalı Anadolu’ya basamaz’ diyerek güçlü bir duruş sergiledi. O gün bu topraklara girmelerine asla izin vermedik.”

“Her yıl talep ediliyor, her yıl geri çevriliyor”

“Amerikan askerlerinin Türkiye üzerinden Irak’a gitmesine izin verilmediği için, bizler büyük bir katliamın önüne geçtik. 22 yıldır, her yıl bu tezkere Meclis’e gelmekte ve her seferinde reddedilmektedir. Bu, o gün bizimle birlikte oy kullanan 99 AK Partili milletvekilinin bir daha milletvekili olamadığını gösteriyor. Bugün yaşamayan arkadaşlarımızı ve o dönemde irade gösteren siyasetçileri rahmetle anıyorum.”

“Ramazan kolisi geçen yıl 950 liraydı, şimdi 1610 lira”

“İftar masalarında en çok konuşulan konu, geçim zorluğu ve yaşanan ekonomik sıkıntılardır. Emekli maaşları altın hesabını etkileyen bir faktör. 2002 yılında en düşük emekli maaşı 8 çeyrek altın alabilirken, bugün sadece 2.5 çeyrek alabiliyor. Ramazan kolisi fiyatlarına baktığımızda, geçtiğimiz yıl 950 lira olan toplam maliyet, bu sene 1610 liraya yükseldi.”

“Devlet yardımcı olmuyor, ama diğerleri var”

“Bu Ramazan’da vatandaşlarımıza Allah yardımcı olsun. Çünkü devlet yeterince destek sunmuyor. Ancak destek sunan belediye başkanları var. Etimesgut Belediye Başkanı ve Mansur Yavaş’ın yanı sıra, CHP’nin diğer kıymetli başkanlarına teşekkür ediyorum. Partizanca bakmaksızın bu zor dönemde katkı sağlayan herkese selam gönderiyorum.”

“Tayyip Bey, emeklilerin geçinmesini sağlayacak mı?”

“Tayyip Bey, altın hesabına çok kızıyor. Ben de ramazan ayında kırıcı olmamak adına bu hesapları bir kenara bırakıyorum. Bugün elimizde bulunan hurmaların kg fiyatı, 2002’de 2 lirayken, bugün 670 TL. En düşük emekli maaşı, 22 yıl önce 108 kilo hurma alırken, bugün sadece 21 kilo alabiliyor. Rahmetli Baykal’ın cesaretini tekrar hatırlatmak istiyorum. Bu emeklilerin geçim kaynakları nasıl olacak?”

“2002’den bu yana Ramazan pidesinin fiyatı 40 kat arttı”

“2002 yılında Ramazan pidesinin fiyatı 2 liraydı, şimdi ise 80 TL. Bu durumda 1 TL ile 200 gram pideden 2.5 tane almak mümkünken, şimdi sadece 12.5 gram pide alınabiliyor. Yoksulluk ve ekonomik sıkıntılarla mücadele etmemiz gerekiyor. Emeklilere, asgari ücretlilere ve yoksullara sahip çıkacak kişileri desteklemeliyiz.”

“Hep birlikte, bu sıkıntıların üstesinden geldiğimizde, aynı sofrayı paylaşabileceğimiz günlere ulaşacağımıza inanıyorum. Herkese saygı ve sevgiyle selamlıyorum.”

“`