İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Batı Mahallesi Sabri Taşkın Caddesi’nde bulunan lokantada, öğrencilerin tabldotlarına yemek servisi yaptı, onlarla beraber yemek yedi. İmamoğlu, basın mensuplarına yaptığı açıklamada, kent lokantasında üç öğünün 40 lira olduğunu söyledi.
İMAMOĞLU: ONUNCU LOKANTAYI AÇTIK
Yemeğin yanında ekmek ve su da verildiğini dile getiren İmamoğlu, “Genelde yemek kalitemiz çok yüksek ve besleyici. Zaten bütün süreç burada planlanırken arkadaşlarım, özellikle besleyici tarafını önemsiyorlar ve ona göre bir menü çıkartılıyor. Burada tabii ciddi bir emek var. Onuncu lokantayı açtığımızı söyleyeyim.” dedi.
İmamoğlu, lokantada günde 700 kişiye hizmet ettiklerini aktararak, bu lokantalarının sayısını arttırmayı istediklerini kaydetti.
İBB Kent Lokantası’nın diğer dokuz şubesi şunlar:
Avcılar, Bağcılar, Çapa, Hisarüstü, Küçükçekmece, Sultanahmet, Sultanbeyli, Ümraniye ve Üsküdar.
İMAMOĞLU’NUN AÇIKLAMALARININ TAMAMI
İmamoğlu şunları söyledi:
BU HİZMET ALANI, BİR İHTİYAÇTAN DOĞMUŞTUR: Burada Kent Lokantası hizmete girecek. Gönlümüz şunu ister: İstanbul’da çok sayıda Kent Lokantası açmak elbette istemez. Ama bugünün koşullarında, başta öğrencilerimizin ve özellikle birçok vatandaşımızın buralarda bir acil ihtiyacının giderildiğinin farkındayız. Aslında yoksulluk, toplumun şu an yaşadığı bu derin sıkıntı anında, biz de kamunun vicdanı olarak, insanlarımıza burada kuvvet veriyoruz. Görüyoruz; yüzde 70’e yakın öğrenciler ve büyük bir bölümünü, özellikle emekli büyüklerimizi kapsayan bir hizmet alanına dönüştü. Bu hizmet alanı, bir ihtiyaçtan doğmuştur. Bu memleketin zenginleştiği ölçüde, adil bir şekilde paylaşımın olduğu günlere ihtiyacı vardır. Zenginleşmenin ve adil bölüşmenin olacağı yer; ancak adaletle, ancak demokrasiyle mümkündür. Sizlerin arzusu budur çünkü. Sizler, çocuklarınızın güzel bir ülkede, güzel bir İstanbul’da yetişmesini istiyorsunuz. Onu da biliyoruz.
EN BÜYÜK GÜCÜMÜZ, KUVVETİMİZ, MİLLETİMİZİN GÜCÜ VE KUVVETİDİR: Sizlere söz ki; biz, kimsesizlerin sesi, ahlakının temeli olan, Cumhuriyet’e inanmış bir ekip olarak hem İstanbul’da hem Pendik’te, her yerde sizlerin ortaya koyacağı iradenin temsilcileri olacağız. Doğru ve iyi hizmetler yapacağız. Vatandaşımızın ihtiyaçlarını karşılayacağız. Bir avuç insanın ihtiyaçları için uğraşmayacağız. Milletimiz için uğraşacağız. Bu ölçekte bir şehrin, Türkiye’nin nasıl değiştirici gücü olduğunun farkındayız. Siz kıymetli hemşehrilerimizin el birliğiyle, sevgili gençlerin, başta hanımefendilerin ve beyefendilerin güçlü destekleriyle, o temiz kalpleriyle, güzel dualarıyla İstanbul’da mücadelede yola çıktık. Pendik’te Tarık Balyalı arkadaşımla yola çıktık. Yolumuz açık olsun. En büyük gücümüz, kuvvetimiz milletimizin gücü ve kuvvetidir. Lütfen omuz omuza olun. Hep birlikte İstanbul’u koruyalım. Hep birlikte İstanbul’u çok güzel günlere kavuşturalım. Allah bizi mahcup etmesin. Hepinizi çok seviyorum. Hayırlı, uğurlu olsun”
Vatandaşlara seslenmesinin ardından lokantaya giren İmamoğlu, tamamı kadınlardan oluşan çalışanlarla selamlaştı. Önlüğünü giyip eldivenini takan İmamoğlu, açılışını yaptığı Pendik Kent Lokantası’nın ilk müşterilerine servisi, kendi elleriyle yaptı. İmamoğlu, gazetecilerin fiyatla ilgili sorusuna da şu yanıtı verdi:
YEMEK KALİTEMİZ ÇOK YÜKSEK: Burada gördüğünüz üç öğün yemek, 40 lira. Sadece tatlı ekstra. Ekmeğini, suyunu veriyoruz. Ve 40 lira. Genelde yemek kalitemiz çok yüksek ve besleyici. Zaten bütün süreç burada planlanırken, arkadaşlarım, özellikle besleyici tarafını önemsiyorlar ve ona göre bir menü çıkartılıyor. Burada tabi ciddi bir emek var. 10’ncu lokantayı açtığımızı söyleyeyim. Burada günde 700 kişiye hizmet ediyoruz, 700 öğün veriyoruz. Yaklaşık her gün 7000’in üstüne çıkan insanımızı burada misafir etmiş oluyoruz. Sayısını arttırmak elbette istiyoruz, ama tabii sürdürülebilir olması ve kaliteyi ve doğru noktada açmayı da ihmal etmeme gayreti içindeyiz. Bu kapsamda arkadaşlarım araştırmacı. Çok talep olması, bu hizmetimizin ne kadar doğru bir hizmet olduğu anlamına geliyor. Ama bir yanıyla da üzüyor bizi. Böyle bir ihtiyaç var.
EKONOMİ, HÜKÜMET TARAFINDAN DÜZELTİLEMEDİĞİ SÜRECE: Bu nereden doğdu? Özellikle üniversite gençlerimizin beslenemediğini… Ki aynı sorun çocuklarımızda da var malum. O konuda biz de Büyükşehir Belediyesi olarak, her gün çocukların beslenmesiyle ilgili destek veriyoruz. Ama bu tabii bir belediyenin yönetebileceği sayının çok üzerinde bir sayı. Burada mesele, bu yoksulluğu tümden yok etme meselesi. Şu anda bizim temel sorunumuz ekonomi. Ekonomi, hükümet tarafından düzeltilemediği sürece, bizim buradaki bu tarz hamlelerimiz elbette acil yaraları sarmak adına yapılan işler, işlemler. Umut ederiz ekonomi düzelir. Ama bugün itibarıyla mevduata verilen faizleri, şunları bunları görünce, bu enflasyonun ne kadar büyük bir bela olduğunu, insanların yaşamına ne kadar bir sıkıntı verdiğini hepimiz biliyoruz. Belli oluyor ki, uzun bir zaman dilimi daha canımızı yakacak ve sıkacak durumda. Yıllar öncesinden başlayan kötü ekonomi yönetiminin bizi getirdiği nokta, yoksullaştırdığı nokta.
BİZİ MUTSUZ EDEN ŞEY, ÜLKEMİZİN YOKSULLUĞU: İstanbullunun bütçesinin imkan verdiği dahilinde, her konuya eğileceğiz. Onun için işte bu sene 100 bin üniversite gencine burs veriyoruz. 750 milyon lira sadece o kısma bütçe ayırdık. Öğrenci yurtlarımızda gençlerin, ‘Ben bu yurda girmeseydim, üniversiteyi bırakabilirdim, ailem beni yollayamayacaktı’ diye serzenişlerini duyuyoruz. Ve bize büyük bir gözyaşıyla sarılan, özellikle genç kızlarımızı görüyorum. Bunların hiçbirisi bizi mutlu etmiyor. Yani bu hizmeti vermek elbette mutlu ediyor, ama bizi mutsuz eden şey, ülkemizin yoksulluğu. Bu ülke yoksulluğu hak etmiyor. Temel sorun, ekonominin kötü yönetilmesi, dolayısıyla yoksullaşma. Ama daha da kötüsü, adil paylaşıma ve insanların fırsatlardan, imkanlardan eşit ölçüde faydalanamamasının bizi taşıdığı, götürdüğü sonuç. Tabii ki büyük kentler, İstanbul gibi bir megapol, elbette insanları daha fazla baskı altında tutan yerler; kira rakamlarından birçok konuya kadar. Ama biz, kentteki iyileşmeyi en üst seviyede tutmaya gayret ettik. Sosyal politikalarda bütçe payımızı, dönem dönem 5 katına çıkarttık, dönem dönem 4 katına çıkarttık. Ve bu yönde bu belediyeciliği, bu sıkıntıları giderene kadar devam ettireceğiz.
BU TOPLUM VİCDANINI 16 MİLYON İNSANIMIZA AKTARIYORUZ: Yatırımlar çok kıymetli bizim için. Evet, metrolarla gurur duyuyoruz. İnanılmaz güzel işler yapıyoruz. Ama bu tür sosyal yaraları iyileştiren, iş ve işlemler de bizi inanılmaz huzurlu hale getiriyor. Yani bu bir toplum vicdanı ve bu toplum vicdanını 16 milyon insanımıza aktarıyoruz. Çünkü biz, şu anda burada 16 milyon eliyle genç, pırlanta gibi öğrencilerimize, 40 liraya yemek dağıtıyoruz. Benim elim, 16 milyon insanın eli. Ve onların eliyle, onların bütçesiyle, onların vicdanıyla bu hizmeti veriyoruz. Bu hizmet, İstanbulluların hizmeti. Ne mutlu bize, böyle güzel bir hizmete aracılık yapıyoruz.”
“VATANDAŞLARIN İLGİSİ YOĞUN OLDU”
Tabldot dağıtımının ardından ilk müşterilerin masasına konuk olan İmamoğlu, öğle yemeğini çoğunluğu üniversite öğrencilerinden oluşan gençlerle birlikte yedi. Bu sırada Hatay’dan geldiğini belirten İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Diş Hekimliği Fakültesi 2. Sınıf öğrencisi Simay Gök ile İmamoğlu arasında ilginç bir diyalog yaşandı. Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat 2023 depremlerine Hatay’da yakalandığını belirten Gök, “Deprem zamanı yurtların açık olması da gerçekten çok güzel bir şeydi. Ben depremde Hatay’daydım. 1 ay çadırda kaldım. İnanın bana; burada yurdumun olduğunun bilinmesi, sürekli aranıp, ‘İstediğin zaman gelebilirsin’ denilmesi… Yani artık o psikolojiye dayanamıyordum. Ve buraya gelip, söylediğiniz gibi yarı zamanlı bir işte çalışmaya başladım. Kafamı dağıttım. İnanın; o kadar çadırda kaldıktan sonra, o kadar değerli geliyor ki bir sıcak yatakta uyumak. Gerçekten bunun için teşekkür ederim. Birçok arkadaşımı başka yurtlarda bu açıdan mağdur oldu. Gerçek bir yuva gibi hissettirebiliyorsunuz yurtlarda. Bunun için teşekkür ederim” şeklinde konuştu. Gök’e geçmiş olsun dileklerini ileten İmamoğlu da “6 Şubat’ta Hatay’dayız. Yıl dönümünde gideceğiz, bir lisenin temelini atacağız. Orada bir lise yapıyoruz Kırıkhan’da. Samandağ’da sahildeki bir türbenin çevresini düzenliyoruz” karşılığını verdi. Gençlerle farklı konular üzerinden sohbet eden İmamoğlu, Pendik Kent Lokantası’ndan vatandaşların yoğun ilgisi altında ayrıldı.
10’NCU İSTASYON PENDİK
İBB, İstanbul’un 10. Kent Lokantası’nı; Bağcılar, Avcılar, Çapa, Sultanbeyli, Üsküdar, Ümraniye, Küçükçekmece, Hisarüstü, Pendik ve Sultanahmet’in ardından Pendik’te açtı. Günde, ortalama 7 bin 500 kişilik yemek hizmeti verilen kent lokantalarında çorba, ana yemek, yardımcı yemek, ekmek ve sudan oluşan menü fiyatı, 40 TL. Başta öğrenciler olmak üzere, tüm İstanbullulara hizmet veren Kent Lokantaları; okulların, hastanelerin, sanayi bölgelerinin bulunduğu kalabalık yerlerde açılıyor.
İBB Başkanı İmamoğlu, daha sonra yapımı devam eden Pendik-Kaynarca-Fevzi Çakmak Metro Hattı’nda incelemelerde bulundu.