Dilde oluşan beyaz lekeler, plaklar veya kabuklanmalar çoğu zaman basit ülserlerden kaynaklansa da bazı durumlarda ciddi hastalıkların belirtisi olabiliyor. Uzmanlar, bu tür belirtilerin göz ardı edilmemesini ve mutlaka bir doktora başvurulması gerektiğini vurguladı.
KÜÇÜK YARALARDAN KANSERE KADAR UZANABİLİYOR
Dilde aniden ortaya çıkan beyaz lekeler, ağrılı yaralar veya kabuklanmalar genellikle dil yaralanmaları, stres, hormonal değişiklikler, vitamin eksiklikleri, viral enfeksiyonlar ya da asitli ve baharatlı yiyeceklerden kaynaklanıyor. Bu ülserler çoğunlukla iki haftadan kısa sürede kayboluyor. Ancak düzenli olarak tekrarlayan ya da iki haftadan uzun süren yaralar daha ciddi sorunların habercisi olabiliyor. Uzmanlar, özellikle uzun süre geçmeyen yaraların nadir de olsa ağız kanserine işaret edebileceğini belirtiyor. Sigara, tütün ve alkol tüketimi kanser riskini artıran başlıca etkenler arasında yer alıyor.
MANTAR ENFEKSİYONLARI DA NEDEN OLABİLİR
Dilde görülen beyaz kabukların bir diğer nedeni mantar enfeksiyonları, yani pamukçuk. Genellikle beyaz veya sarımsı renkte görülen bu durum, bağışıklık sistemi zayıf olan kişilerde ya da bağışıklığı baskılayan ilaç kullananlarda daha sık ortaya çıkıyor. Pamukçuk, çoğu zaman eczanelerden temin edilebilen antifungal damla veya jellerle tedavi edilebiliyor.
ÖZEL DURUMLARA DİKKAT
Bazı kişilerde “coğrafi dil” adı verilen özel bir tablo da gözlenebiliyor. Dilin ortasının kırmızıya dönmesi ve kenarlarının beyaz ya da sarı lekelerle kaplanmasıyla ortaya çıkan bu durum, genellikle egzama veya sedef hastalığı olanlarda daha yaygın görülüyor. Ayrıca, dilde kabukların yanı sıra ağız mukozasında iltihap oluşturan “liken planus” da teşhis edilebiliyor. Her iki durumda da kesin bir tedavi bulunmasa da ağız hijyenine dikkat edilmesi, baharatlı ve asitli yiyeceklerden uzak durulması, sigara ve alkolden kaçınılması şikayetleri hafifletebiliyor.
ERKEN TEŞHİS HAYATİ ÖNEM TAŞIYOR
Uzmanlar, dildeki beyaz plak ve kabukların vücudun ağız sağlığına dikkat edilmesi gerektiğini hatırlatan bir uyarı olduğunu belirtiyor. Erken teşhis sayesinde ciddi komplikasyonların önüne geçmek mümkün olurken, ağız ve diş sağlığına düzenli özen göstermek olası riskleri en aza indiriyor.
