T24 Haber Merkezi
CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, CHP’li Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu‘nun AKP’ye geçeceğine dair iddialara yanıt verdi. CHP’li ve YRP’li belediye başkanlarına parti değiştirmeleri için ‘şantaj’ yapıldığını öne süren Günaydın, “Gidip belediye başkanına diyorlar ki ‘Bak, parti değiştirmezsen hakkında şöyle iddialar var. İki gün sonra sabahın köründe evinden gözaltına alınabilirsin. Ayrıca senin şirketlerin var. Şirketlerin üstünde de şöyle şeyler yaparız…’ Bu doğru bir şey mi? Bunun herhangi bir çağdaş, hukuk devletinde olabilmesi mümkün mü? Bu asla olmaması gereken bir şey. Peki, buna teslim olmak savunulabilecek bir şey mi? Zeydan Karalar teslim mi oluyor buna? Muhittin Böcek teslim mi oluyor? Ekrem İmamoğlu teslim mi oluyor? Ben, hiçbir belediye başkanının bu şantaja, tehdide gelmemesi gerektiğini, aslan gibi ayakta durması gerektiğini düşünüyorum” dedi.
CHP’li Aydın Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’nun partisinden istifa ederek AKP’ye geçeceği ve yarın rozetinin takılacağı öne sürüldü. Öte yandan; belediye başkanları ve belediyelerdeki üst düzey yöneticilere rüşvet vererek ihale aldığı öne sürülen Aziz İhsan Aktaş‘ın Aydın Büyükşehir Belediyesi’nden araç kiralama ihalesi aldığı, bu nedenle soruşturma açılacağı da iddia edildi.
CHP’li Belediye Başkanı Çerçioğlu’nun AKP’ye geçeceği iddiası: Sıkıntılı bir durum var ama parti üyeliği şu an devam ediyor
CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, konuya ilişkin olarak gazeteci Özlem Gürses’in sorularını yanıtladı. Belediye başkanlarına parti değiştirmeleri için baskı yapıldığını öne süren Günaydın, bunun siyasetteki çürümeyi gösterdiği belirtti.
Baskı iddiası: İki gün sonra sabahın köründe evinden alınırsın!
Günaydın’ın açıklamaları şöyle:
“Özlem Hanım ile ben de konuşamadım çünkü telefonu kapalı. Umarım böyle bir şey gerçekleşmez çünkü yıllar boyunca CHP’de çalıştı, birlikte çalıştık. Aydın’da ‘Topuklu Efe’ ünvanını aldı. Sadece CHP seçmeni değil, diğer seçmen de kendisini destekledi. Bu ortam nasıl yaratılıyor? Gidip belediye başkanına diyorlar ki ‘Bak, parti değiştirmezsen hakkında şöyle iddialar var. İki gün sonra sabahın köründe evinden gözaltına alınabilirsin. Ayrıca senin şirketlerin var. Şirketlerin üstünde de şöyle şeyler yaparız…’ Bu doğru bir şey mi? Bunun herhangi bir çağdaş, hukuk devletinde olabilmesi mümkün mü? Bu asla olmaması gereken bir şey. Peki, buna teslim olmak savunulabilecek bir şey mi? Zeydan Karalar teslim mi oluyor buna? Muhittin Böcek teslim mi oluyor? Ekrem İmamoğlu teslim mi oluyor? Ben, hiçbir belediye başkanının bu şantaja, tehdide gelmemesi gerektiğini, aslan gibi ayakta durması gerektiğini düşünüyorum. Şantaj ve tehdit üstünden bir belediye başkanı eğer transfer etmeyi marifet sayıyorsan bu siyasetteki çürümüşlüğün en açık göstergesidir.
“YRP ve CHP’li belediyeleri her gün tehdit etmek hukuk devletine olabilecek bir şey mi?”
Şehit Kamil Belediyesi’ne dönelim… Şehit Kamil Belediyesiyle ilgili iddialar var. Şu gün gözaltına alınacak, bu gün tutuklanacak falan deniyordu. Belediye Başkanı istifa etti. O günden bu yana hakkında herhangi bir işlem yapılmadı. AKP’ye geçerse bakacağız hakkında bir işlem yapılacak mı yapılmayacak mı? Soruyu şöyle soralım o zaman; Yeniden Refah’ın, CHP’nin belediye başkanlarına her gün ‘sana çökeceğiz’ diyerek tehdit etmek, kendisiyle , ailesiyle, mal varlığıyla tehdit etmek ve parti değiştirmeye zorlamak… Parti değiştirmeye ‘evet’ derlerse bütün bu soruşturma süreçlerinden onları korumak bir adalet ve hukuk devletini herhangi bir yerinde olabilecek bir uygulama mı? Dolayısıyla bütün bunlar memleketteki çürümüşlüğün göstergesidir.
14’ünde bir tören yapıp bunları alırlarsa Türkiye’nin geleceği ve düzeni açısından kara bir gün olarak tarihe geçer, başka da hiçbir işe yaramaz. O salonda o geçişi alkışlayan herkes o fotoğraftan yıllar sonra pişman olacaklardır.”
“Yıllardır bu baskı var”
Günaydın, Özlem Gürses’in ‘baskı olduğunu mu düşünüyorsunuz’ demesi üzerine ise “Düşünmüyorum, biliyorum. Yeni de değil, yıllardır yapıyorlar bu baskıyı.” yanıtını verdi.
