Bir zamanlar yeşildi, maviye döndü: Bilim insanları okyanusların sıradaki rengini açıkladı

Okyanusların Evrimi: Mavi Gezegenin Yeşil Başlangıcı

Dünya yüzeyinin %70’inden fazlasını kaplayan okyanuslar, Japonya’da yapılan bir araştırmaya göre milyonlarca yıl önce siyanobakteriler ve fotosentezin evrimi nedeniyle yeşil hal almıştır.

Nature dergisinde yayımlanan araştırmada, gezegenin 4,5 milyar yıllık jeolojik süreçlerle kimyasal ve fiziksel olarak değişim geçirdiği ve yaşamın şekillendirici etkisine sahip olduğu belirtilmektedir.

Arkeyan Çağı, Dünya’nın evrimi için kritik öneme sahip bir dönemdir. Bu dönemde, atmosfer ve okyanuslar oksijensizken güneş ışığından enerji üretebilen ilk organizmalar ortaya çıkmıştır. Anaerobik fotosentez, oksijen gazının oluşmasına neden olarak büyük değişimlere yol açmıştır. Oksijen, başlangıçta deniz suyundaki demir ile bağlanmış, ancak daha sonra demir oksijeni nötrleştiremeyince atmosferde birikmeye başlamıştır.

Bu süreç, “Büyük Oksidasyon Olayı” (GOE) olarak adlandırılmış ve karmaşık yaşamın gelişimine zemin hazırlamıştır. Arkeologlar, bu döneme ait önemli kanıtlar arasında yer alan bantlı demir formasyonlarından yola çıkarak oksijenin etkilerini gözlemlemektedirler; oksijenin olmadığı ortamlarda demir yataklarının üzerinde kırmızı demir tabakaları birikmiştir.

Yüzey Suyunu Yeşile Dönüştüren Oksitlenmiş Demir Parçacıkları

Araştırmalar, Arkeyan döneminde su altında yüksek Fe(III) konsantrasyonuna sahip olduğundan, su altı ışık spektrumunun yeşil olduğunu ortaya koymaktadır. Özellikle Japonya’nın Iwo Jima adasının çevresindeki yeşilimsi sular, bu tezi destekleyen önemli bir örneği oluşturmaktadır.

The Conversation, fotosentez sonucu ortaya çıkan oksijenin deniz suyundaki oksitlenmiş demirin oluşumuna yol açtığını belirtmektedir. Okyanus kimyasındaki değişikliklerin son derece yavaş gerçekleştiği ve milyarlarca yıl sürebileceği vurgulanmaktadır.

Mor, Kırmızı, Kahverengi Okyanuslar

Yoğun volkanik aktiviteler ve düşük atmosfer oksijen seviyeleri, kükürt miktarını artırarak büyük değişiklikler meydana getirebilir. Bu süreçte, mor kükürt bakterilerinin yayılmasıyla birlikte Güneş’in yaşlanması yüzeyde buharlaşmayı artırarak oksijensiz ortamlarda bu bakterilerin büyümesini kolaylaştırabilir.

Her ne kadar okyanuslar mor renge dönüşmese de kırmızı veya kahverengi olabilir. Kızıl okyanuslar, tropikal iklimlerde karadaki kırmızı demir oksitlerini nehirler veya rüzgarlar aracılığıyla denizlere taşıması sonucunda oluşabilir. Ayrıca, yüzeye hâkim olan ‘kırmızı gelgitler’ olarak bilinen alg türlerinin varlığı bu durumu tetikleyebilir.

Related Posts

Samsung Galaxy Z Fold 7 daha hafif ve büyük ekranla birlikte geliyor

Samsung’un katlanabilir telefon modelleri arasında en ince tasarıma sahip olan Galaxy Fold 7, daha hafif ve 8 inçlik büyük ekranla birlikte geliyor. İşte detaylar…

Güneş ışığından elektriğe öncü proje! Otoyollar elektrik üretiyor

Normandiya bölgesindeki Tourouvre-au-Perche kasabasında hayata geçirilen dünyanın ilk güneş enerjili otoyolu, 2880 adet güneş paneliyle donatılmış 1 kilometrelik bir yol olarak dikkat çekti. Bu yenilikçi proje, hem çevre dostu enerji üretimini …

IBAN’dan para gönderirken yaptığı bir hata başına işler açtı: İki kere kontrol edin!

Bir hata, her şeyin yolunda gitmesini engelleyebilir. Bankacılık işlemleri sırasında, küçük bir dikkat eksikliği, büyük problemlere yol açabiliyor. Son zamanlarda, yanlış IBAN numarasıyla yapılan para transferleri, birçok kişiyi zor durumda bıraktı. İşte o hata, başınıza neler açabilir?

Yapay zeka dünyanın ilk trilyonerini ortaya çıkarabilir!

Ünlü yatırımcılar yapay zeka teknolojisininin dünyanın ilk trilyonerini ortaya çıkarabileceğini düşünüyor. Üstelik bu kişi bilinen biri değil, sıfırdan başlayan biri bile olabilir.

Togg’dan Tesla’ya tarihi fark: İşte en fazla satılan elektrikli otomobil markaları

Togg, Türkiye’de elektrikli otomobil pazarında yılın ilk yarısında gerçekleştirdiği 17 bin 101 satış ve yüzde 20 pazar payıyla marka sıralamasına ilk sırada yer aldı.

İnkalar’dan da eski bir tapınak ortaya çıkarıldı

Bolivya’nın dağlık bir bölgesinde, İnkalardan yüzyıllar önce And Dağları’na hükmeden gizemli Tiwanaku uygarlığına ait büyük bir tapınak kalıntısı ortaya çıkarıldı. Yerli halkın “Palaspata” adını verdiği bu yapı, Penn State Üniversitesi’nden arkeolog Jose Capriles liderliğindeki ekip tarafından detaylı olarak incelendi. Tiwanaku’nun merkeziyle arasında yaklaşık 215 kilometre bulunan bu tepe üzerindeki tapınağın, üç büyük ticaret yolunun kesişim noktasında olması nedeniyle stratejik bir konuma sahip olduğu belirtiliyor.