Türkiye’de Barınma Krizi ve Yüksek Kiralar
Türkiye’nin ekonomik krizle boğuştuğu bu dönemde barınma sorunu da gittikçe artıyor. Hayat pahalılığı ve düşük gelirlerle birlikte yüksek kira bedelleri, barınma hakkını erişilmez hale getirdi.
Ev sahipleri, yüksek enflasyon karşısında fahiş zamlar yaparak bazı durumlarda fırsatçılığa başvurdu. TÜFE’nin üzerinde kira artışlarına izin veren yüzde 25 sınırı, kiracı-evin sahibi anlaşmazlıklarını artırdı. Ancak Mehmet Şimşek’in yönetimde olmasıyla birlikte yüzde 25 sınırlaması kaldırılarak TÜFE’ye endeksli kira artışları belirlendi.
ATEM Başkanı Hakan Akçam, sektördeki mevcut durumu değerlendirerek kira artışlarının ardındaki nedenin sadece ekonomik sebepler olmadığını vurguladı. Artık ev sahiplerinin kira belirlerken TÜFE yerine döviz kurunu dikkate aldığını belirten Akçam’a göre, bunun sebebi Türk Lirası’nın değer kaybetmesidir. Yatırımcılar, değer kaybeden TL karşısında konutlara yönelerek konutu güvenli bir liman olarak görmektedir.
Hakan Akçam, İstanbul gibi büyük şehirlerde üç odalı dairelerin kira bedellerinin 2020’de 600 dolar civarında iken günümüzde 1700 dolara yükseldiğini dile getirerek fırsatçılığa dikkat çekti. Piyasa psikolojisinin fiyatları belirlediğini ve bu durumun arz-talep dengesinden bağımsız olduğunu vurguladı.
Boş konut sayısının artmasına rağmen kira bedellerinin düşmemesini “fiyatların artık ihtiyaçla değil, fırsatla belirlendiği” şeklinde açıklayan Akçam, bu durumun kentlerin sosyolojik yapısını da olumsuz etkilediğini belirtti. Kiracıların dışlanmaya başlandığını ve orta gelir grubundaki vatandaşların kent merkezlerinden uzaklaştığını ifade etti.
Barınma krizi ve yüksek kira bedellerine çözüm önerileri sunan Hakan Akçam, sözlerini şöyle sürdürdü:
- Sosyal Konut Seferberliği: Devletimizin sosyal konut projelerini artırması ve üretimini hızlandırması gerekmektedir. TOKİ gibi kurumlar, uzun vadeli kiralama modelleriyle de devreye girmelidir.
- Boş Konut Vergisi: Yatırım amaçlı boş bırakılan konutlara kademeli vergi uygulanmalıdır. Bu sayede yapay arz daralması ortadan kaldırılabilir.
- Objektif Kira Denetimi: Kira artışlarının sadece TÜFE’ye endekslenmesi yeterli değildir. Bölgesel rayiçler ve diğer kriterlere göre bir denetim mekanizması oluşturulmalıdır.
- Kısa Süreli Kiralamalara Düzenleme: Airbnb gibi platformların konutları turistik odalara çevirmesi üzerine belediyelerin denetimini artırması ve ruhsatsız kısa dönem kiralamalara sınırlama getirmesi gerekmektedir.