Bursa Uludağ’da talan projelerine karşı direnişler devam ederken bir yandan da kentte maden tahribatı oluşuyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın sisteminde yer alan bilgiye göre kent genelinde son bir yıl içerisinde 19 mermer ocağı projesine onay verildi. Ancak hali hazırda bölgede bulunan mermer ocaklarının çevre tahribatı sürerken şimdi de şirketlerin kullandıkları doğal alanları rehabilite etmediği ortaya çıktı. Yenişehir Gökcesu köyündeki üç farklı mermer ocağı yıllar önce faaliyetlerini bitirdi. Şirketler her ne kadar bakanlığa sundukları çevresel etki değerlendirmesi (ÇED) raporlarında “faaliyet bitiminin ardından bölge rehabilite edilecektir” ifadesini kullansa da maden alanlarının bulunduğu bölgeler iyileştirilmeden terk edildi.
Konuya ilişkin Bursa Su Kolektifi tarafından yapılan açıklamada, “Birçok köyde rehabilite edilmemiş onlarca mermer ocağı varken nasıl yeni mermer ocaklarının açılmasına izin veriyorsunuz? Firmalar ÇED raporlarında rehabilite edeceğini yazsa da rehabilite edilmemiş ve bu haliyle Bursa Orman Genel Müdürlüğü’ne devredilmiş. Bunlar kamu üzerine yüktür, ekolojik tahribattır. Bu projelere izin vermeyin” denildi.
Cumhuriyet’e açıklamalarda bulunan Bursa Su Kolektifi’nden Caner Gökbayrak, “Kanunlara göre her maden ocağında işlem bittikten sonra alan rehabilite edilmedi. Ancak bu iş de devlete bırakılmış durumda. Bazı yönetmeliklerle sağlanan kolaylıklara göre ocağın rehabilite edilmesi için devlete para ödeniyor. Bu miktarın ödenmesinin ardından rehabilitasyonu devletin yapması gerekiyor. Devlet de bunu yapmıyor” dedi.
‘SUYUMUZ KİRLENİYOR’
Madenlerin Bursa’nın suyunu da kirlettiğini söyleyen Gökbayrak, “AKP iktidarı maden ve inşaat sektörünün önünü açtı. Bursa’daki krom ve mermer ocaklarındaki çalışmalar sırasında ortaya çıkan toz ve pasa, suyu bulanıklaştırıyor. Partiküller dibe çöktüğünde canlı yaşamını öldürüyor. Orhaneli tarafında Bursa’nın su kaynağı olan iki baraj var. Bu barajların etrafında da birçok mermer ocağı mevcut” ifadelerini kullandı.
