Hem Türkiye’de hem de global ölçekte yönetim kurulları ekonomik dalgalanmalara, teknolojik değişikliklere ve yetenek yönetimi gibi konularda önemli kararlar almak zorunda kaldılar. Pandemi sonrası dönemin getirdiği zorluklar ve fırsatlar, yöneticileri yeni yönetim stratejileri geliştirmeye itiyor. Tüm dünyada karşı karşıya kalınan ekonomik belirsizlikler, düzenleyici değişiklikler, siber güvenlik tehditleri ve yapay zeka gibi teknolojik ilerlemeler, yönetim kurullarının karşı karşıya olduğu başlıca konular arasında yer alıyor.
Yöneticiler, bu değişikliklere uyum sağlamak ve şirketlerini geleceğe hazırlamak için stratejilerini yeniden şekillendiriyorlar. Bu bağlamda, 2024 yılında yönetim kurullarının karşılaştığı trendler ve öncelikler hem Türkiye hem de dünya genelinde iş dünyasının gidişatını belirleyici etkenler olarak öne çıkıyor. Yönetim kurullarının öncelikleri ve trendleri, iş dünyasının hızla değişen dinamiklerine uyum sağlamaya odaklanıyor. National Association of Corporate Directors’ (NACD) tarafından yapılan bir araştırma, yönetim kurullarının karşılaştığı ana sorunları ve bu sorunlara yönelik öncelikleri ortaya koyuyor.
1-Ekonomik belirsizlikler ve teknolojik değişimler: Yöneticiler, 2024’te ekonomik dalgalanmalar, teknoloji değişiklikleri ve yetenek konularını öncelikli olarak ele alıyorlar. Bu alanlarda yönetim kurullarının strateji geliştirme, bütçe ve planlama süreçlerine doğrudan etkisi olması bekleniyor. Türkiye’de ve dünyada ekonomik belirsizlikler devam ediyor. NACD’nin raporuna göre, yöneticilerin yüzde 50’si ekonomik durgunluğun en önemli trendlerden biri olduğunu belirtiyor. Türkiye’de de enflasyon ve döviz kurlarındaki dalgalanmalar, şirketlerin stratejik planlamalarını etkiliyor. Bu durum, yönetim kurullarının hem mali disiplin hem de esnek stratejik planlama becerilerini geliştirmelerini gerektiriyor.
2-Düzenleyici gerekliliklerin artması: Yöneticilerin gündeminde, özellikle bankacılık sektörüne etki edebilecek yeni düzenlemeler gibi endüstriye özgü düzenleyici gereklilikler yer alıyor. Ayrıca, iklim değişikliğiyle ilgili düzenleyici eylemler de önem kazanıyor. Bu, şirketlerin stratejilerini ve operasyonlarını nasıl etkilediğine dair önemli bir gösterge. Özellikle finans ve bankacılık sektörleri, düzenleyici değişikliklerden önemli ölçüde etkileniyor. Türkiye’de, özellikle dijital bankacılık ve ödeme sistemleri alanında getirilen yeni düzenlemeler, şirketlerin iş modellerini ve risk yönetim stratejilerini yeniden şekillendirmelerini zorunlu kılıyor.
3-Siber güvenlik tehditlerindeki değişim: Siber güvenlik, yönetim kurullarının gündeminde üst sıralarda yer alıyor. Yöneticiler, artan teknolojik değişim temposu ve yapay zeka gibi özel teknolojik ilerlemelerle ilişkili siber güvenlik tehditlerini değerlendiriyorlar. Siber güvenlik hem Türkiye’de hem de dünya genelinde şirketler için büyüyen bir endişe kaynağı olmaya devam ediyor. NACD’nin raporu, siber güvenlik tehditlerinin yöneticiler için üçüncü en önemli konu olduğunu gösteriyor. Türkiye’de de özellikle finans ve e-ticaret sektörlerindeki şirketler, artan siber saldırılar nedeniyle güvenlik stratejilerini güçlendirmek zorunda kalıyor.
4-Teknolojik değişim ve yapay zekanın yükselişi: Yapay zekanın iş dünyasında yarattığı fırsatlar ve zorluklar, yöneticilerin öncelikli konuları arasında yer alıyor. Özellikle, ChatGPT gibi generatif AI teknolojilerinin iş süreçlerine entegrasyonu, verimlilik ve müşteri hizmetleri açısından yeni potansiyeller sunuyor. Yapay zeka ve dijital dönüşüm, yönetim kurullarının gündeminde yüksek bir yer tutuyor. NACD’nin raporunda, yapay zekanın hızlı yükselişi, yöneticiler için önemli bir odak noktası haline geldiği belirtiliyor. Türkiye’de de özellikle üretim ve hizmet sektörlerinde yapay zekanın kullanımı artıyor. Şirketler, bu teknolojileri kullanarak iş süreçlerini otomatikleştirmeye ve verimliliklerini artırmaya çalışıyorlar