Uzun yıllardır renklerin toplumlar üzerindeki sosyal ve kültürel etkilerini inceleyen bir renk araştırmacısı olarak söz aldığım yerli yabancı her platformda Türk toplumunun renkleri ne kadar çok sevdiğini, özellikle Anadolu halkının renkliliğinin giysilerden sanata kadar her yerde öne çıktığından bahsettim. Renkli etekler, yelekler, yazmalar bir kenara dursun dokunan halılarda, kilimlerde bile yaşanan hikayeler renklerle anlatılır.
Kısaca biz renk sever bir toplumuz. Her rengi ayrı ayrı seviyoruz, bir arada seviyoruz ama illaki seviyoruz. Türk bayrağı kırmızı ve taraftarı olduğumuz takımların renkleri dışında dürtüsel tepkiler verdiğimiz hemen hemen hiçbir renk ve renk kombini yoktu. Ta ki gökkuşağı renklerine takıntılı ve önyargılı yaklaşımlar, abartılı tepkiler başlayana kadar.
Hatta bu tepkiler o kadar abartıldı ki günün sonunda 16 Haziran Cuma günü Emirgan İlkokulu’nda kara tahta bu renklerle süslenip öğrenciler karneleri ile bu renklerin önünde fotoğraf çektirdi diye 20 yıllık sınıf öğretmeni ve okul müdiresi açığa alındı.
O halde ilkokul resimlerinde çizilen gökkuşağını da yasaklayın veya çocukların çok sevdiği gökkuşağı şeklinde şekerlemeleri de ya da gökkuşağı emojisini hatta yağmurdan sonra güneşin açmasını da, de ki açtı o zaman gökkuşağını da yasaklayın.
Gelelim gökkuşağı renklerinin LGBT bayrağı ile özdeşleşme hikayesine:
Edirne’nin Meriç ilçesinde jandarma ekipleri tarafından yapılan denetimlerde, Meriç Nehri üzerinden yasadışı yollarla Yunanistan’a geçmeye çalışan 15 düzensiz göçmen yakalandı. Olayla ilgili olarak 2 göçmen kaçakçısı da gözaltına alındı. Yakalanan göçmenler, ülkelerine geri gönderilmek üzere Edirne İl Göç İdaresi Müdürlüğüne teslim edildi.